Halkımızda bal tüketme alışkanlığının oldukça düşük olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz.istatistikler Türkiyede kişi başı tüketimin 600 gr olduğunu söylüyor.Almanya tüketimi ise Türkiyenin bal üretimi kadar olduğu bilinmekte.
Bir de balın kristalleşme durumu var. kristalleşmiş bal AB ülkelerinde "krem bal" olarak tabir edilip; üstelik en yüksek fiata satılıyor.ama bizde kristalleşmiş çiçek balı sözde "şekerli bal" olarak yanlış tanınıyor v şüpheyle bakılıyor.
Türk tüketicisinin çoğu balı çocuğu için alıyor. Balı süte karıtırarak çocuğuna o şekilde veriyor. ben her tüketicime soruyorum.eğer süte karıştırarak tüketilecekse sütün ısısının 40 dereceyi geçmemesini, 42 derecelerden sonra balda HMF oluştuğunu ifade ediyorum. inanın bu durumu çoğu tüketici bilmiyor. hatta başka yerlerden yanlış bilgilenip; "balda zehir de oluyormuş"
diye ifade ediyorlar. Dolayısıyla bala şüpheyle bakmaya başlıyorlar.
Bu yanlış bilgilenmeyi kırmamız gerekiyor. Ülkemizde en etkili olumlu yada olumsuz reklam fısıltı gazetesi olarak bildiğimiz ; kişilerin birbirlerine bilerek yada bilmeyerek yaptıkları tavsiyeleridir.
Çok değil birkaç seneye varmaz Türk tüketicisi de "organik ürün" istemeye,aramaya başlayacaktır. Çalışmalarımızı bu yönde yoğunlaştırmalıyız diye düşünüyorum.